2015 Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz Asya gezimizin ikinci yarısını Kuzey Tayland’a ayırdık. Gezimizin ilk yarısına ait...
Basitin Çekiciliği
Cemal BüyükgökçesuBöyle bir konu nereden aklıma geldi?
Marketten yarım litrelik ufak sulardan alırken özellikle ince kapaklı olanları tercih etmeye başladığımı farkettim. Bu ince kapakların özelliği, elinizi kapaktan kaldırmadan açılabilmesi. Yani suyu açmak için kapağı 2 tur çevirmek zorunda kalmıyorsunuz.
Çok ufak ve basit bir ayrıntı gibi görünüyor. Ancak insanların marka tercihlerini kökünden değiştirebilecek kadar kuvvetli bir yenilik/inovasyon bu.
Düşünün, koşu bandının üzerindesiniz ve koşarken açmaya çalıştığınız şişenin kapağını 1 tur az döndürerek açmanın sizi 2 saniyelik sıkıntıdan kurtardığını farkettiniz. (Su şişesini koşarken açmaya çalışırken dengesini kaybedenleri görmediniz mi?) Sadece bu 2 saniyelik “değer” bile marka tercihinizi derinden etkileyecektir.
Veya arabadayken suyu açmak için ellerinizi 2 saniye daha fazla direksiyondan çekmenin yol açabileceği kötü sonuçları düşünün.
Basit bir fikrin ve kazandırdığı 2 saniyenin çekiciliği bütün pazar dinamiklerini etkileyebiliyor.
***
“Basitin çekiciliği” her sektör için çok önemli bir değer. Çünkü tüketiciler, en düşük eforla ve en kısa sürede tatmine ulaşmak istiyor. Gereksiz zaman kaybına yol açabilecek ve kafa karıştırıcı her türlü ayrıntıdan kaçma eğilimindeler.
Mesela satış rekorları kıran iPhone’un çekiciliğinin arkasında basit kullanımı ve dizaynı yatıyor.
Televizyon satışlarında kumandanın tüketici tercihinde çok önemli olduğunu biliyor muydunuz? Karmaşık olmayan ve sadece temel işlevleri yerine getirebilecek (açma/kapama, sesi ayarlama ve kanal değiştirme) kumandalı televizyonlar çok daha fazla tercih ediliyor.
Kaçımız bir restauranta gittiğimizde binlerce çeşit yemeğin olduğu koca menüyü görüp de garsona sizin öneriniz hangisidir diye sormadık? Biliyoruz ki alacağımız cevap hayatımızı çok basitleştirecek, lezzete ulaşma süremizi kısaltacak. Bütün bunların farkındayız.
***
Her geçen gün çok daha fazla karmaşıklaşan dünyamızda “basiti aramak” kaostan bir kaçış yöntemi.
Belirsizlik, karışıklık ve soru işaretleri tedirginliğimizi, korkularımızı artırmakta. Bilinmeyenden uzaklaşıp bir tanıdık aramak isteriz her zaman.
İşte bunun farkında olanlar için tüketici dünyasında o kadar çok fırsat var ki…
Yeter ki gözlerimiz açık olsun.
***
Bu konuyla ilgilenenler için tek bir kitap öneririm:
“Az Aslında Çoktur” (The Power of Less) – Leo Babauta