2015 Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz Asya gezimizin ikinci yarısını Kuzey Tayland’a ayırdık. Gezimizin ilk yarısına ait...
Düşünmeyen adam
Cemal BüyükgökçesuBugün İnteraktif Pazarlama Zirvesi‘ndeydim (IPZ).
Lojistik ve organizasyonel problemler dışında beğendiğimi söyleyebilirim, çok değerli katılımcılar interaktif pazarlama hakkında çok önemli paylaşımlarda bulundular. Ufuk Tarhan (M-GEN Gelecek Planlama Merkezi Kurucusu, Fütürist), Mehmet Nuri Çankaya (Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Müdürü), Erkan Tüfekçioğlu (Apple İş Geliştirme Direktörü), Mustafa İçil (Google Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Pazarlama Müdürü) katılımcılardan bazılarıydı.
Ufuk Tarhan, yarının dünyasında teknolojinin oynayacağı rolün önemli olacağına değindi ve yarından çok umutlu olduğunu söyledi. Her ne kadar söylediklerinin büyük çoğunluğuna katılsam da, LSE’de Information Systems and Innovation master’ının aklıma kazıdığı bir gerçeği hatırlattı bu bana: Teknolojik gelişmelerin ve bilgi sistemlerinin “düşünmeyen adam“ın elinde yıkıcı sonuçlara yol açabilmesi gerçeği.
Bu konuda LSE’den hocam Prof. Ian Angell‘ın çok sarsıcı makaleleri var.
Kendisinin internetten indirebileceğiniz son kitabını da daha önce yine bu blog üzerinden paylaşmıştım.
Ian Angell’ın “Internet Kabusuna Hoşgeldiniz” başlıklı makalesinden birkaç çarpıcı noktayı paylaşmak istiyorum:
- 37 yaşındaki İngiliz Dylan Osborn Facebook’ta profil oluşturuyor ve e-mail listesindeki herkese otomatik olarak arkadaşlık talebinde bulunuyor. Ama unuttuğu bir şey var. Ayrıldığı eski karısıyla mahkeme kararı gereği iletişim kurması yasak. İstemeden de olsa eski karısına yolladığı arkadaşlık daveti nedeniyle 3 gün hapis yatıyor.
- 2000 yılında Raymond Easton (49) hırsızlık suçundan tutuklanıyor. Tutuklanma nedeni hırsızlık mahalinde bulunan kendisine ait DNA örnekleri. Ama ortada bir sorun var. Hırsızlık günü Raymond, hırsızlık mahalinden 350 km uzakta. Ayrıca kendisi ileri derece Parkinson hastası, hareket etmekte bile güçlük çekiyor. DNA eşleşmesi yapan bilgi sistemlerinin gözardı ettiği (ve sonradan anlaşılan) bir nokta yüzünden haksız yere hapis yatıyor Raymond. Uyanık hırsızlar, hırsızlık mahaline sigara izmaritlerinden rastgele topladıkları DNA örneklerini bırakmış çünkü. Suçlarını örtbas etmek için.
- Andrew Tyler, 13 yaşındaki Amerikalı bir çocuk, e-Bay’de babasının şifresini kullanarak açık artırmaya katılıyor ve Kanada’nın ilk başbakanına ait 900.000 dolar değerindeki 1860 yapımı antika yatağı satın alıyor. Yalnız unuttuğu bir şey var: Andrew’in haftalığı sadece 15 dolar. Satıcılar ailesiyle konu ile ilgili iletişime geçtiğinde annesi nerdeyse kalp krizi geçiriyormuş.
Bu ve bunun gibi birçok ilginç örnek var teknolojinin ve bilgi sistemlerinin yol açtığı kabusları anlatan.
Ancak bu yazıdan, teknolojinin ve ilerleyen bilgi sistemlerinin “kötü şeyler” olduğu sonucu çıkarılmasın, Ian Angell da buna vurgu yapmıyor zaten.
Üstteki örneklerle vurgulanmak istenen teknolojinin “kötü sonuçlara” da yol açabileceği gerçeği, eğer ki “düşünmeyen adam“ın eline düşerse.
“Düşünmeyen adam”, teknolojinin yol açabileceği sorunları ve kötü sonları gözardı ederek teknolojik gelişmelerin toz pembe dünyasına gülümseyen insandır. Gülümserken düşünmez.
“Düşünen adam” (thinking man/thinking manager) ise, teknolojiden faydalanmadan önce olası yanlış kullanımları ve kötü sonları irdeleyen insandır. Teknolojinin her zaman iyiye, güzele götüreceği rüyasına kapılmaz. Gerçekçidir. Eleştireldir. Soru sorandır. Teknolojinin, yalnız doğru ellerde, doğru şekilde ve doğru zamanda kullanılması sonucunda iyiye ve güzele ulaştıracağını bilen adamdır.
***
Bugün İPZ’deki değerli konuşmacıları dinlerken, aklımın bir köşesinde düşünen ve düşünmeyen adamın hikayeleri sürekli dolaştı durdu.
Düşünen adamın teknolojiye ve bilgiye hükmettiği bir dünya hayal ettim.
Aksini düşünmek bile istemedim.