2015 Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz Asya gezimizin ikinci yarısını Kuzey Tayland’a ayırdık. Gezimizin ilk yarısına ait...
Kaçırdıklarımız…
Cemal BüyükgökçesuBüyük beklentilere öylesine odaklanmışız ki, küçük şeylerin önemini unutur olmuşuz…
“Olacaksa en büyüğü, en görkemlisi, en mükemmeli olsun”a öylesine kapılmışız ki, olup biten diğer güzellikleri görmez olmuşuz…
Tek adımda sona ulaşmak, tek bakışla karar vermek, tek cümleyle ikna etmek istemişiz…
Yürümeden koşmayı, zıplamadan uçmayı hayal etmişiz…
***
Bu yüzden de sürekliliği, arada kalanları, kısacası adım adım ilerleyen hayatı kaçırmışız.
Sadece başa ve sona odaklanırken ortada olanları görmemişiz.
Başlangıca ve bitişe anlam katanın, arada yaşananlar olduğunu farketmemişiz.
İşte bu yüzden yürüyemeden durmuşuz, başaramadan pes etmişiz, başlayamadan bitmişiz.
***
Bu bahsettiğim döngü hiç de yabancı gelmedi, değil mi?
Büyük beklentiler kurmak, büyük amaçları kovalamak yanlış değil.
Tam aksine; büyük hedefler büyük düşünmeye, büyük düşünmek de büyük sonuçlara o denli yaklaşmaya imkan verir.
Burada yanlış olan, büyüğün küçüklerin toplamı olduğunu unutmamız.
İşte bu nedenden dolayı küçük başarıları önemsemeyiz, küçük adımları atılmamış sayarız hep. Oysa bizi büyük hedefe, büyük başarıya ulaştıracak olan küçük adımların toplamı değil midir?
***
Peki böyle bir yazıyı niçin yazmak istedim?
Hatırlarsanız geçende NASA’nın (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) önemli bir gelişmeyi dünyaya duyuracağından bahsediliyordu.
Dünyada birçok insan da başka gezegenlerdeki hayatın keşfinin, ya da en basitiyle “uzaylı”ların varolduğunun resmi olarak duyurulacağını düşünüyordu.
Ama NASA’nın açıkladığı gelişme, “arsenik seven bir bakteri türünün keşfi“ydi.
Ne oldu peki?
Dünyada birçok insan hayal kırıklığına uğradı, NASA’nın kendileriyle dalga geçtiğini düşünenler bile oldu.
Böylesine basit ama önemli bir keşfin, dünyanın oluşum sürecine ve hayatın işleyişine dair birçok genelgeçer varsayımı değiştirebilecek önemli işaretler barındırdığını kaçırdı çoğu insan. Bu keşfin, başka gezegenlerde yeni hayat formları (ya da basitçe “uzaylı”) arama sürecini yeniden düzenleyeceğini, hangi gezegenlerde nasıl yaşam formları bulabileceğimiz sorusuna yeni cevaplar getirdiğini anlamadı birçok insan.
Çünkü bu basit başarı büyük beklentilere odaklanan bizler için fazlasıyla önemsizdi, arada kaçırdıklarımızdandı…
***
Başarıya, büyük sonuçlara, hedeflere ulaşmamızı sağlayan hayat oyunu başlarda ve sonlarda oynanmıyor maalesef.
Ne yaşanıyorsa ortada yaşanıyor. Ve ortada yaşananlar baştaki ve sondakiler kadar etkileyici ve büyük olmuyor ne yazık ki.
Ama başta ve sonda yaşananların ne olacağını, ne kadar büyüleyici olacağını ortada yaşadıklarımız, yani nispeten küçük şeyler belirliyor.
Unutmayalım!