CV’nin Ötesinde

Hatırlatma: Bu yazı “CV’de Yazmayanlar” başlıklı ilk yazının devamıdır. Burak Büyükgökçesu ilk yazının bu yazıdan önce okunmasını tavsiye ediyor.

***

Bir önceki yazımda belirttiğim dört maddenin şu anda çalıştığım şirket olan Philip Morris’teki uygulama alanlarından biraz bahsetmek istiyorum. Fazla şirket özeline inmek istemediğimden daha genel örneklemeler yapacağım:

1- Değer yaratma: Uluslararası lider şirketlerde gerek şirket içi gerekse şirket dışı her türlü iletişimde, hep en iyiyi teşvik şirket kültürün en önemli parçasını yaratır. Böyle bir şirkette hangi pozisyonda olursanız olun, bu kültürün oluşmasında temel rollerden biri sizindir. Örneğin, herhangi bir toplantıda, yapacağınız bir açıklama, getireceğiniz yeni bir bakış açısı, departmanın bakış açısını bile değiştirecek güce sahip olabilir. En cesaret verici olan ise, kim olursanız olun, bunun en üstten başlayarak teşvik ediliyor olmasıdır.

2- Cesaret gösterme: Böyle bir şirkette çalışıyorsanız ve kendi doğrunuza inanıyorsanız, bunu gerek amirlerinize gerek takım arkadaşlarınıza karşı savunmalısınız. Örneğin; günlük yatırım toplantılarında, nakit akış tablosunda görülemeyen bir unsurda karşı tarafı ikna edebilirseniz zaten şirket adına da karlı bir iş yapmış olursunuz. Eğer savunduğunuz kararda, hesaba katmadığınız bir faktörü farkederseniz, bir sonraki toplantıya daha hazırlıklı gelirsiniz. Yani her iki durumda da kazanan siz olursunuz. Hala birçok firmada soğuk bakılan bu tür bir davranış, özellikle uluslararası firmalarda şirket kültürünün parçasını oluşturmaktadır. Goddard ve Eccles’ın da belirttiği gibi, bu davranışlar rakibin göremediklerinin keşfini hızlandıracaktır.

3- Farklı düşüncelere değer verme: Diyelim ki takım arkadaşınızla beraber önemli bir rapor hazırlayacaksınız. Takım arkadaşınız nispeten daha tecrübeli olabilir. Öyle olmasa da, sezgileri veya analitik yönü sizden daha kuvvetli olabilir. O raporu öğleden sonrasına yetiştirebilmek için nasıl daha verimli bir yol izlersiniz? Neresinden başlamak daha doğru olacak? En önemlisi, rapordaki bilgilerin kısayoldan kontrolü nasıl yapılacak, bu bilgiler nasıl savunulacak? Özellikle şirkette işe yeni başlayanlar için en çok teşvik edilenlerden biri de soru sormak ve dinleme alışkanlığını geliştirmektir. Tüm bunları yapıp belli bir tecrübe de ekleyince her bir işte/raporda ilgili muhatapların karşı sorularına da o kadar hazırlıklı olmak mümkün olmaktadır.

4- “İlk” olma: Philip Morris’te yeni keşifler yapma, olmayan bir yöntemi geliştirme, iyileştirmelerde bulunma, verimlilik artışları sağlama en çok istenen ve teşvik edilen konulardan birkaçı. Bu şirkette ilklerin adamı olmak her zaman kişiyi bir adım öne taşır. Bir raporda iyileştirme yapmak veya daha kısa zamanda bitirilebilmesini sağlayacak aracı geliştirmek, çalışanın önceki yöntemden duyduğu rahatsızlığın yansımasıdır. Bu çalışanın işe bağlılığını gösterir. Konuyu anladığını, kavradığını ve en önemlisi bununla yetinmediğini gösterir. Şimdiye kadar beş departman gören biri olarak şunu şüphesiz söyleyebilirim ki, her departmanın kendi dosya yapıları, modelleri, kullandığı araçlar daha önce orada çalışan insanların “ilk”leriydi. Bunları iyi yönde değiştirme cesaretini gösterip değiştirebilen, departmanın iş yapışını değiştirecek kadar vizyonu olduğunu yansıtmış olur.

Yukarıda saydıklarımın hepsi şu anda işimden keyif almamı sağlayan en temel iş yapış biçimleri aslında. Bu tarz şirketleri de ileriye taşıyan bakış açısı, vurguladığım bu dört maddeyi iş kültürlerinin olmazsa olmazı yapmaları. Başarılı şirketlerin başarılı çalışanları barındırması veya başarılı çalışanların başarılı şirketler oluşturması da bu maddelerin hem şirket hem de çalışan için örtüşmesinden başka bir şey değildir.

Photo Credit: ilkerender via Compfight cc

Photo Credit: Behrooz Nobakht via Compfight cc