2015 Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz Asya gezimizin ikinci yarısını Kuzey Tayland’a ayırdık. Gezimizin ilk yarısına ait...
Doğadaki İnsan: Manly Trekking Turu
Cemal Büyükgökçesu“Aslında doğada nesli tükenmekte olan asıl canlı insan”
Yazıya Serdar Kılıç‘ın bu güzel sözüyle başlıyorum. Serdar Kılıç, “Doğada Tek Başına” ve “Doğadaki İnsan” gibi belgeselleri yapan bir doğa bilimci ve eğitmen. Kişisel tanışıklığım yok ama belgesellerini severek takip ediyorum. Vaktiniz varsa size de öneririm izlemenizi. YouTube kanalında programlarını paylaşıyor. Bu ve geçen haftasonu yaptığım Sidney doğa turlarında kendimi Serdar Kılıç belgeseli çekiyormuş gibi hissettim ve üstte alıntıladığım cümlesinin ne kadar doğru olduğunu hatırladım. Koca şehirlerde yaşam mücadelemiz, hırslarımız ve yapay sorunlarımızla doğadan o kadar uzakta yaşıyoruz ki… Doğa ile bağlarını koparmamış insanların sayısı gittikçe azalıyor, yakında da soyu tükenecek Serdar Kılıç’ın dediği gibi.
Geçen iki haftasonu doğadaki insanı bulmak için ayrı ayrı 5 saatin üzerinde tutan 2 doğa yürüyüşü yaptım. Bu ve bir sonraki yazıda size doğada olmanın hissettirdiklerinden bahsedeceğim kendi çektiğim resimler eşliğinde. İlki; geçen haftasonu yaptığım Manly – Spit Bridge arası 5 saatlik trekking turuydu. Manly, Sidney’in 17 km kuzeydoğusunda plajıyla ünlü bir kasaba. Sidney’in en uzun sahil şeridine sahip plajı.
Manly ismini, Sidney’i 18. yüzyılda keşfeden kaptan Arthur Phillip koymuş. Türkçesi “maskülen/erkeksi” demek. Manly’i keşfeden Arthur Phillip, bölge yerlileri Aborjinler ile karşılaşmış. “Aborjinlerdeki özgüven ve maskülen davranışlar nedeniyle bu bölgenin adını Manly koydum” diyor bölgenin kaşifi. Tabi günümüzde ne Aborjinlerden ne de maskülen ağırlıklı bir ortamdan söz edebiliriz bölgede. Şehrin en ünlü ve turistik plajlarından biri olmuş Manly.
Manly’e şehir merkezinden hızlı vapurla 20 dakikada ulaşılıyor. Vapurda lisanslı alkol satışı serbest. Bira eşliğinde şehir manzarasının keyfini çıkaranları, eğlenip şarkı söyleyen gençleri ve sessizce gazetesini okuyan yaşlıları güvertede aynı perspektif içerisinde görünce “özgürlük” ve “toplum içerisinde birbirinin huzurunu bozmadan bir arada yaşayabilmek” kavramlarını düşündüm yolculuk boyunca. Ayrı bir yazıda bu konu hakkında da yazarım. Şimdilik uzak duralım.
Manly’de plajda kısa bir gezintiden sonra Manly – Spit Bridge trekking turuna başladım. Tur 12 km’lik bir parkurda gerçekleşiyor. Dümdüz yürüyerek tamamladığınız bir tur değil, aksine bolca tırmanış ve iniş, ve hatta sahildeki kayalıkların üzerinde ilerlemekten oluşuyor. Sidney belediyesi de yol boyunca işaretler ve imkan verdiğince ilerlemeyi kolaylaştıran mini köprülerle gezginlerin hayatını kolaylaştırmaya çalışmış, ama turun doğallığını asla bozmamış. Turu pırıl pırıl berrak bir havada 5 saatte tamamladım. Sözü uzatmadan fotoğrafları paylaşıyorum…
Kimsenin olmadığı ıssız plajlarda dalga seslerine karşı otururken veya sadece Ağustos böceklerinin sesini dinlediğiniz patikalarda yürürken tüm evreni iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve evrendeki duruşunuzu sorguluyorsunuz. 2.5 sene önce “Merhaba Ben!” isimli yazımda şöyle demişim:
“Nereden gelip nereye gittiğinizi, nelerin peşinden koştuğunuzu, hayatta neleri kaçırdığınızı, kısacası sizi siz yapan her şeyi sorguladığınız zamanlardır bu “yalnız kalma”lar.
Çünkü bu “yalnız kalma”larda, bir tek kendinize hesap verirsiniz.
Karşısında değişeceğiniz, belki de farklı maskelerinizi takacağınız hayat yoktur bu “yalnız kalma”larda…”
Doğada geçirdiğiniz zaman da böyledir işte. Maskeniz yoktur yüzünüzde, verdiğiniz hesap, yaptığınız tüm sorgulama doğaya ve evrene karşıdır. Sizi öylesine geliştirir ki…
Geçen haftasonu yaptığım Manly – Spit Bridge turistik turu, bu haftasonu yaptığım doğadaki vahşi yaşam turu için bir ısınmaydı sadece. Bu Cumartesi, Sidney’in 103 km batısındaki Blue Mountains (Mavi Dağlar) bölgesine gittim ve hayatım boyunca unutmayacağım bir doğa tecrübesi yaşadım. Yazıları odaklı tutmak adına, Blue Mountains macera turumun detaylarını ayrı bir yazıda paylaşacağım. Ormanda kendinizle başbaşa kaldığınız ve dipsiz uçurumların ucunda evrende ufacık olduğunuzu iliklerinize kadar hissettiğiniz Blue Mountains doğa macerasını merak edenler bir sonraki yazıyı okuyabilirler.