Hayatı keşfet!

Biz kimiz?


İrlanda'da ve Türkiye'de yaşayan iki kardeş... Gündemle, hayatla ve yaptıkları seyahatlerle ilgili gözlemlerini yazıyorlar. Limanlarından ayrılıp keşfedilmeyenlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Son yazıları okudun mu?


Yeni yazılar anında email'ine gelsin!


İletişimde kalalım!


Önemli olan iyi insan olabilmek…

Cemal BüyükgökçesuCemal Büyükgökçesu

Birkaç gün önce Türkiye’nin en değerli sanatçılarından ve “insanlarından” birini kaybettik. Zeki Alasya’yı. Nur içinde yatsın.

1990’dan sonra doğanlar bilmeyebilirler.

80-90 arasında doğan jenerasyonun zihinsel gelişiminde Zeki Alasya, Metin Akpınar, Kemal SunalAdile Naşit, Halit Akçatepe gibi değerli insanların çok büyük etkisi oldu. O nedenle, böylesine değerli insanların aramızdan ayrılışları, bizim de çocukluğumuzdan bir parçayı alıp götürüyor sanki. Dilerim ülkemizde böylesine değerli ve “iyi” daha nice insanlar yetişir, yepyeni nesiller de onlarla büyür.

Zeki Alasya’nın vefatının ardından dijital ortamlarda yayılan bir vidyo dikkatimi çekti. Üzerinde uzun uzun düşünülmesi, yazılması, çizilmesi ve “içselleştirilmesi” gereken çok değerli bir miras bırakmış bizlere Zeki Alasya.

Vidyoyu aşağıda paylaşıyorum, 1 dakikadan az bir zamanınızı alacak:

Etrafınıza bakın.

İşinde çok iyi gazeteciler, politikacılar, iş adamları, öğrenciler, tüccarlar, sanatçılar, memurlar, eğitmenler, kısacası ne ile uğraşırsa uğraşsın işini başarı ile yapan insanlar göreceksiniz.

Tüm sistem başarılı bireyler yetiştirmek üzerine kurulu.

Biraz daha derine inelim. Başarılı bireyler istiyoruz, çünkü başarı demek para demek, kişisel çıkar ve kişisel mutluluk demek. Çünkü başarılı insanın ödülünü özellikle maddi olarak aldığı bir dünya düzeninde yaşıyoruz.

Ya tüm sistem “iyi insanlar” yetiştirmek üzerine kurulmuş olsaydı?

Şimdi şu açıdan bakalım: Tüm sistem “iyi insanlar” yetiştirmek üzerine kurulmuş olsaydı… Başarıysa, “iyi insanı” tamamlayan diğer temel değer olsaydı… Dünya bugünkünden farklı olur muydu?

Bence çok ama çok farklı olurdu.

Acı çeken ve mutsuz insanların çok daha az olduğu, kaynaklarını daha idareli tüketen, parayı ve maddiyatı “amaç” olarak görenlerin azınlıkta olduğu, savaşların daha az yaşandığı ve refahın çok daha yüksek olduğu bir dünyayı yaşıyor olurduk.

Çünkü “iyi insan” kişisel çıkarlarını ve mutluluğunu iyileştirirken diğer insanların da mutlu olmasını ister. Bencil değildir, iyilik ve mutluluk denen kavramların paylaşarak büyüyeceğini ve anlam kazanacağını bilir.

Hangi konuda ne kadar iyi olursak olalım, eğer “iyi insan” değilsek, yaşadığımız dünyaya yarardan çok zarar vermiyor muyuz?

Tarih kitapları çok başarılı, ama kötü, dünyaya acılar çektiren insanların hikayeleri ile dolu değil mi?

Günümüzde ve yakın çevremizde de böyle insanlara örnekler yok mu?

Zeki Alasya’nın bizlere bıraktığı miras…

Zeki Alasya, vefatı ile bize çok değerli bir miras bıraktı.

“İyi insan” olmadan “başarılı” olmanın anlamsızlığını ve tehlikesini hatırlattı bize. Hepimizi yaşadığımız düzeni sorgulamaya ve düşünmeye davet etti.

Geçen hafta yazdığım yazıda, dünyanın daha fazla “cesur insana” ihtiyacı olduğunu söylemiştim.

Ama sadece cesur olmak da yetmiyor.

Daha güzel bir Türkiye ve barış dolu bir dünya için çok daha fazla İYİ ve CESUR insana ihtiyaç var.

2009'dan beri yurtdışında yaşayan Cemal, London School of Economics’teki yüksek lisansının ardından Google’da çalışma hayatını sürdürüyor. Çok fazla bilinmeyen yerlere seyahat edip farklı yaşantıları keşfetmek en büyük hobisi. Ayrıca bir yüzme tutkunu: Her gün (istisnasız) 2.5 km yüzüyor.